1968 yılı şubat ayında Zeynep Kamil bebeği olarak dünyaya geldim. Çamlıca Kız Lisesi ve Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra 1996 yılında İstanbul'da acil hekimliği ile mesleğe başlangıç yaptım. Acil hekimliği ile yaşadığım şehrin, hasta ve hasta yakınlarının çok farklı yönleri ile tanıştım.
1997 yılında hastalarıma ve tedavi yöntemlerine bakış açımı değiştiren akupunktur ile karşılaşma fırsatım oldu. İlk akupunktur eğitim ve deneyimlerimi Türkiye'de bu alanın duayen hekimlerinden olan Dr. İsmail Maraş'ın kliniğinde edindim. 2003 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Prof. Dr Cemal Çevik hocamızın gayretleri ile başlatılan Sağlık Bakanlığı Onaylı Akupunktur Sertifikası eğitimini tamamladım. Yine aynı zaman diliminde Gazi Üniversitesi tıp fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Mahli vesilesi ile nöral terapi ile tanıştım ve eğitim alarak uygulamaya başladım. Darülaceze kurum hekimliğine devam ederken 2009 yılında ilk muayenehanemi açtım. Darülaceze Müdürlüğü'nde yaşlı, psikiyatrik tanılı ve kimsesiz çocukların dünyasında, iz bırakan hikayeleri ve sıradışı hayatlarını izleyerek 7 yıl idarecilikten sonra 2012'de memuriyetten ayrıldım.
Son 10 yıl içerisinde hastalarımın da teşviki ile Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden kupa terapi (hacamat), Sakarya Eğitim Araştırma Hastanesi'nden hirudoterapi (sülük ile tedavi), Martha Lucas'tan kozmetik akupunktur, Medipol Üniversitesi'nden Mezoterapi ve son olarak da Doç. Dr. Murat Baş'tan ozon eğitimi aldım.
25 senedir içerisinde bulunduğum doğal ve kadim tedavileri yurtiçi ve yurt dışında çok sayıda kongre, sempozyum ve eğitimlere katılarak öğrenmeye ve hastalarıma uygulamaya çalışıyorum. Tıp Fakültesinden mezun olurken kendimi tek kanatlı hissediyordum. Geleneksel ve tamamlayıcı Tıp olarak adlandırılan ve insanı fizyolojisi, psikolojisi, beslenme tarzından tutun da yaşamındaki tüm alışkanlıklarına kadar bir bütün olarak ele alıp iyileştirmeyi hedefleyen tedavi yöntemleri ile tanışmayı, şifaya vesile olmayı hedefleyen tüm sağlık gönüllülerinin en büyük şansı olarak görüyorum.
Hastayı ve hastalığı can kulağı ile dinleyerek anlamaya çalışma ve insanı bütün olarak ele alıp en uygun tedavileri bulabilme yolundaki serüvenim devam etmekte...