Uyku apnesi hastalarına akupunktur desteği

Uyku apnesi hastalarına akupunktur desteği

Özel Maraş Polikliniği hekimlerinden Akupunktur Uzmanı Dr. İsmail Maraş, uyku apnesinin zannedildiği kadar çözümsüz bir rahatsızlık olmadığına, mevcut tedavi yöntemlerine ilaveten tıbbın bu konuda çok farklı imkânlarının da olduğuna, hastanın yaşam kalitesini artırmak için bu imkânlardan daha fazla yararlanması gerektiğine dikkat çekiyor.

Şimdiye kadar uzmanların demeçleri, basında yayınlanan yazı ve röportajlarda uyku apnesi, acilen tedavi edilmesi gereken, çok ciddi ve hayati önemi olan bir hastalık olarak söylendi. Hatta ileri derecede apne şikâyeti olanlara, geceleri maske kullanmak önerildi. "Bu rahatsızlık tedavi edilmediği zaman hastayı bekleyen riskler vardır" denildi. Örneğin kalp ritim bozukluğu, kalp krizi, felç, impotans yani iktidarsızlık, iş verimsizliği, gün aşırı uykusuzluk ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan sosyal problemlerden söz edildi.

Konuyla alakalı Özel Maraş Polikliniği hekimlerinden Akupunktur Uzmanı Dr. İsmail Maraş, "Uyku apnesine bağlı olarak örneğin, gürültülü horlama, sabah baş ağrısı, yüksek tansiyon, aşırı kilo alma, sabah ağız kuruluğu, depresyon, yoğunlaşma güçlüğü, uykuda aşırı terleme, mide yanması, sık idrara çıkma, vb. rahatsızlıklar olabilir" dedikten sonra şu açıklamada bulundu: "Ama uyku apnesi tedavisi bilinenin aksine pek de öyle çözümü olmayan bir sorun değildir."

"Bu rahatsızlığı ortadan kaldıracak elinizde bir mucize mi var?" sorusuna, böyle bir iddianın anlamsız olacağı cevabını veren Dr. Maraş şunları söyledi:

"Biz hiçbir konuda herhangi bir iddianın sahibi olmadık. Böyle bir iddia mesleğin doğasına aykırıdır. Meslektaşlarımın gayretini takdirle takip ediyorum. Bizim amacımız sadece klinik tecrübelerimizi kamuoyu ve meslektaşlarımızla paylaşmaya yöneliktir. Biz akupunktur metodu uyguladığımız klinik tecrübelerimizde yüzlerce vakada şunu gördük. Kişinin burnunda et olabilir, kemik eğriliği yani deviasyon olabilir, küçük dil daha uzun olabilir... Ama bu kişinin dolaşım sistemi, boşaltım sistemi, solunum sistemi, terleme gibi sistemler sağlıklı çalışıyorsa böylesi kişide uyku apnesi rahatsızlığı yaşanmaz. Aksine, örneğin bir kimsede burunda kemik eğriliği yoktur. Damakta polip yoktur. Genizde et yoktur ama uyku apnesinden şikâyetçidir. Çünkü bu kişide; boyun fıtığı, kabızlık, hazımsızlık, gaz, şişkinlik, kulakta uğultu, çınlama, bel fıtığı, kireçlenme, hemoroid, yüksek tansiyon vs. olabilir. Bu durumda o kimse yine horlar, yine uyku bozukluğu yaşar, yine uyku apnesi dediğimiz şikâyetler söz konusu olabilir.

Biz, bu veya herhangi başka bir rahatsızlığı sebebiyle bize gelen hastamızı akupunktur metoduyla tedaviye aldığımızda, hastamız ya da yakınının bir zaman sonra şöyle geri bildirimlerde bulunduğuna şahit olmuşuzdur: "Eşimin horultusu azaldı. Nefes alma esnasındaki nefessizlik nöbetlerinde azalma oldu."

Dr. İsmail Maraş açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bugün meslektaşlarımızın uyku apnesiyle ilgili uğraşısı her geçen gün daha da faydalı sonuçlar vermektedir. Tabii eldeki mevcut tedavi yöntemlerinin hepsini denemesine, hepsinden yararlanmasına rağmen bu rahatsızlık sebebiyle kimi toplantılarına katılamayan, kimi görüşmelere gidemeyen ya da başarılı bir performans sergileyemediği için işini kaybetmek korkusu dahi yaşayan iş adamı, yönetici ve kariyer sahipleri için tamamlayıcı tıbbın diğer alanlarından da faydalanılmalıdır. Bu bağlamda sağlıkta mesafe almış ülkelerin yıllardan beri yararlandığı gibi hastaların tedavisinde bitki özlerinden de, şifalı sulardan da, akupunktur gibi yöntemlerden de faydalanılmalıdır. Bu işbirliği hem hastalarımızın yaşam kalitesini artırmak hem hekimlerimizin geleceğe çok yönlü hazırlanması açısından kaçınılmazdır."

Kaynak: https://www.marmarahaber.com.tr/haber/76624/uyku-apnesi-hastalarina-akupunktur-destegi.html