Alerji, vücudun herhangi bir yabancı maddeye karşı gösterdiği aşırı tepkidir. Alerjileri olan insanların bağışıklık sistemi, 'alerjen' dediğimiz bu yabancı maddeye karşı gösterdiği aşırı tepki hastada birtakım belirtilere neden olur. Alerji kişiye özel bir durumdur. Alerjik insanların hassas olduğu maddeler birbirinden farklı olabilir. Bazıları için polen alerjen bir madde olabilirken, bazıları içinse çilek alerjen olabilir.
Bağışıklık sistemi aşırı tetikte diyebileceğimiz bir insan, alerjenle karşılaştığında bazı olaylar meydana gelir:
Alerjen eğer havadaysa, göz, burun, akciğerlerde belirtilere neden olur (Gözlerde yaşarma, burun akıntısı, öksürük, nefes darlığı vs..) Eğer yutulmuşsa, ağız, mide ve bağırsaklarda Alerji tepkilere neden olacaktır (kabızlık, gaz, şişkinlik, ishal vs..)
Bazen Alerjik tepki tüm sistemi etkileyecek boyutlara ulaşır ve sonucunda mast hücrelerinden salınan kimyasallar tansiyon düşüklüğü, şok, bilinç kaybı ve ölüme neden olabilir. Bu duruma anafilaktik şok denir. .
Alerji tek başına bir hastalık sayılmaz. Olabilir, vücut bazen hassaslaşır, bir maddeye tepki gösterir. Siz de onu bilir tedbirinizi alırsınız.
Toplumda insanların büyük bir bölümü bir ya da birkaç maddeye karşı alerjik olabilir. Burada önemli olan Alerjinin boyutunun artmaması ve Alerji sebebiyle ortaya başka bir hastalığın çıkmamasıdır.
Atopi, alerjik bir bünyeye sahip olmak demektir. Bu durum kalıtsaldır. Yani anne veya baba alerjik bir bünyeye sahipse, bu durumda çocuğun da alerjik olma ihtimali artar. Ama tamamen normal de olabilir. Ya da tam tersi, yani çocuk alerjik olduğu halde anne, baba normaldir.
Alerjen maddeler kişiden kişiye değişebilir demiştik. Bununla beraber en sık karşılaşılan alerjenler:
Alerji sebebiyle vücutta görülen hastalıkların başlıcaları:
Ayrıca alerjiye bağlı olarak, orta kulak iltihabı, ürtiker ve egzama gibi alerjik hastalıklar, deri hastalıkları, gıdaya bağlı tepkiler, ilaç ve kimyasal maddelerden doğan alerjik vakalar alerjik rahatsızlık olarak sayılabilir. Üstelik birçok kimse bu tür rahatsızlıkların bir çoğunun gizli alerjik bir rahatsızlık olduğunu bilmez, kimi hekimler de hatırına getimez.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi alerjik hastalıklar etkiledikleri yerlere göre farklı belirtiler verir. Saman nezlesinde göz ve burun etkilenirken , astımda akciğerler, egzemada deri etkilenir. Alerjik astımın belirtileri:
Teşhiste en yardımcı olan hastanın hikayesidir. Hastanın alerjenle maruz kalma sonrası ortaya çıkan belirtiler, ama ataklar arasında tamaen normal olması önemlidir.
Bunun dışında deri testleri tanıya yardımcı olabilir. Ama çok sayıda alerjen vardır ve bunlar sadece deri testl ile belirlenemeyebilir.
Alerjik hastalarda kanda IgE seviyesi yüksek olabilir.
Ayrıca hastalığın tipine göre değişen teşhis yöntemleri vardır.
Alerjik hastalarda en etkin korunma alerjenden uzak kalmaktır. Çoğu zaman bu mümkün olmaz. Ama en aza indirmek için ev içinde bazı önlemler alınabilir. Örneğin evde hayvan beslememek, toz barındırabilecek eşyaları kullanmamak (halı döşeme, yün yastık), evde sigara içilmemesi, parfüm, çamaşır suyu gibi irrite edici kokulardan uzak durmak vs..
Antihistaminikler: Yukarıda bahsettiğimiz histamin maddesinin etkilerini önlüyor. bazı antihistaminikler uyku hali ve sersemlik verebilir ve nedenle gün içinde kullanımı uygun olmayabilir.
Kortikosteroidler: Alerjinin bağışıklık sistemindeki aşırı bir tepkiden kaynaklandığını belirtmiştik. Kortikosteroidler bağışıklık sistemini baskılayarak etki gösterir. Özellikle acil durumlarda çok etkin bir ilaç olmasına karşın uzun süreli kullanımında birçok yan atkisi olabilir. Bu yan etkiler ilacın lokal etkili formunu (örneğin astımda fısfıs olarak veya egzamada merhem olarak kullanılan ) kullanılması ile en aza indirilebilir. Kortikosteroidlerin sistemik kullanıldığında önemli olan bazı yan etkileri bağışıklık sisteminin baskılanması nedeniyle enfeksiyona meyil artar. Kan şekerini yükseltir. Özellikle şekeri ve astımı olan hastalarda bu sorun olabilir. Kilo aldırır. Mide şikayetlerine, ülsere neden olabilir.
Diğer: Astımda kullanılan mast hücre stabilizatörleri, bronşları genişleten bazı ilaçlar da sık kullanılanlar arasındadır.
Aşı tedavisi: Alerji hastalarında ancak kısıtlı bir gruptaki hastalara etkisi olan bu yöntemle alerjenin tekrarlayan küçük dozlarla uygulanması ve alerjene karşı olan duyarlılığın azaltılmasına dayanarak etki eder.
Alerjik hastalıkların tedavisinde faydalanılan bir başka metod ise akupunktur tedavisi olmaktadır. 1979 yılında Dünya Sağlık Teşkilatı bir dizi hastalık yanında alerjik hastalıkların da akupunktur ile tedavi edilebileceğini açıklamıştır. Halen biz de akupunkturla bir çok hastalık tedavi ettiğimiz gibi, alerjik hastalıkları da tedavi etmekteyiz.
Akupunktur tedavisini seanslar halinde uygularız. Örneğin astım hastalığı için ilk 1-2 ayda 15-20 seans uygulanır. Sonraki dönemlerde de klinik seyre göre haftada bir tedaviye alınır. Bu uygulamayla, astımlı hastalarda,15-20 seans sonunda diğer mevcut tedavilere göre oldukça iyi hatta kortizon kullanılmamışsa çok daha iyi neticeler elde etmekteyiz. Uygulanan tedaviden sonra, hasta nefes darlığından kurtulmakta, 3 ayda bir krize yakalanıyorsa, bu üsre 6 ay ila bir yıla kadar gecikmektedir. Gelen krizin şiddeti de oldukça azalmaktadır. Çocuklarda ise lazer ile akupunktur tedavisi uygulanmakta, böylece çocuklarda iğne kullanmadan bu tedaviyi yapma şansımız bulunmaktadır. Çocuklarda elde ettiğimiz başarı ise, 8-10 seans sonunda diğer tedavilerle kıyas kabul etmeyecek derecede mükemmeldir. Hastaların steroid kullanmış olmaları tedavimizin başarısını oldukça etkilemiştir. Tecrübelerle görülmüştür ki, daha önce kortizon almamış hastalar tamamen iyileşebilmektedir.
Akupunkturun nasıl etkili olduğu konusunda çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda şu sonuçlar elde edilmiştir.
Ayrıca akupunkturun felsefi temellerinin olduğu, kendi mantığı içerisinde hastalığı iyileştirme açıklamalarının olduğu, (vücudun Qi enerjisi artar, meridyenlerdeki tıkanıklık giderilir Yin-Yang dengesi sağlanır vs.) unutulmamalıdır.
Akupunkturun hiçbir yan etkisinin olmadığını, ilaç kullanımını büyük ölçüde azalttığını, hatta ilaçların kullanımının kesildiğini düşündüğümüzde akupunkturun önemli olduğu ve neden akupunktur tedavisini tercih ettiğimiz anlaşılmaktadır.
Bu arada özellikle, 1994 yılınca ilaçların zararlı etkilerinden dolayı dünyada 144 bin kişinin hayatlarını kaybettiklerini, 2 milyon kişinin de sakat kaldığını (sağırlık, görme bozukluğu, böbrek yetmezliği, siroz vb.) dikkate alınmalıdır.
Sonuç olarak şunu belirtelim ki, alerjik hastalar alerjiyi kendilerine dert etmesinler. Asla korku ve paniğe kapılmasınlar. Her şeyin bir çaresi olduğunu düşünüp ümitsizliğe kapılmamaları bile bazen rahatlatır. Gerçekten her şeyin bir çaresi olduğu gibi alerjinin de çaresi vardır.