D vitamini eksikliği tüm dünyada toplumun %50'sinden fazlasında görülen bir durumdur. 30 ng/ml altında düzeyler D vitamini yetersizliği, 20 ng/ml altında D vitamini eksikliği olarak kabul edilir. 50-80 ng/ml (100 ng/ml'ye kadar) düzeyleri ideal kabul edilir.
Böbrek dışında pek çok hücrede D vitamini aktif D vitamini sentezi yapılabilmektedir: deri (keratinositler ve foliküler hücreler), lenf bezleri, bağırsak epitel ve sinir hücreleri, pankreas adacık hücreleri, böbreküstü bezi, beyin korteksi ve serebellum, prostat hücreleri.
Güneş ışınları ile ciltte sentezlenen D vitamini depolarımızın yüzde % 90'ını oluşturur; Yaklaşık yüzde 10'unu ise diyetle alırız: Balıklar, yumurta ve ciğerden D3 vitamini şeklinde, güneşte yetiştirilmiş mantarlardan ise D2 vitamini şeklinde.
D vitamini düzeyleri 60 ng/ml düzeyine ulaştığında D vitamini yapımı sentezi duraklatılır. Aktif D vitamini sentezini etkileyen regüle eden faktörler arasında serum fosfor düzeyleri, serum kalsiyum düzeyleri ve para tiroid hormon düzeyleri yer alır. Aktif D vitamini aynı zamanda kendi sentezini de regüle eder ve düzeyler fazla olduğunda sentez durur. Böbrekler dışında aktif D vitamini sentezleyebilen diğer dokular şunlardır: kemik, plasenta, prostat, deri keratinosit hücreleri, makrofajlar, T lenfositleri, dendritik hücreler, bazı kanser hücreleri, ve paratiroid bezi.
Deride sentezlenen D vitamini birkaç faktöre bağlı olarak az veya çok olabilir: mevsim, ekvatora olan mesafe, günün zamanı ve havanın kapalı olup olmaması ile ilişkili olarak insan cildine ulaşan ultraviyole ışınlarının miktarı ve enerji düzeyleri değişir. Bunların yanında, güneş gören cilt yüzeyi yüzdesi, güneşin altında geçirilen zaman, insanın derisinin koyuluğu da önemlidir. Açık tenli insanlar çok daha fazla D vitamini sentezleyebilirler, koyu renkli insanların ciltlerinde daha çok sayıda bulunan melanin pigmentleri ultraviyole B ışınlarını emerek, D vitamini sentez miktarını azaltırlar.
D vitamini insan için çok gerekli olmakla birlikte güneşin altında gereğinden fazla zaman geçirmek hem cildin erken yaşlanmasına hem de deri kanseri riskinin artışına neden olur.
Öğlen güneşinin altında geçirilen 15 ila 20 dakika D vitamini sentezi için yeterlidir.
D vitamini eksikliği tüm dünyada toplumun %50'sinden fazlasında görülen bir durumdur. 30 ng/ml altında düzeyler D vitamini yetersizliği, 20 ng/ml altında D vitamini eksikliği olarak kabul edilir. 50-80 ng/ml (100 ng/ml'ye kadar) düzeyleri ideal kabul edilir.
Günümüzde D vitamini eksikliğinin pek çok nedeni vardır. Şehirleşme ile birlikte daha az dışarıda zaman geçirmek, güneş ışığı almamak ve hava kirliliği en önemli nedenlerdir.
Ciltte bulunan 7-hidrokolesterol molekülleri güneş ışığı ve sıcağın etkisi ile 'ham' D vitaminine dönüşür. Bu moleküller kanda taşınarak önce karaciğerde ardından da böbrekte aktif hale getirilir.