Değerli okuyucularımız Dr. İsmail Maraş hocamızın özel sohbetlerinde anlattığı konular genelde yine sağlık üzerine olmaktadır. Bir gün bir gazetecinin röportaj sırasında sorduğu bir sorudan başlar muhabbet... Der ki gazeteci arkadaş:
"Hocam size hangi hastalar geliyor en çok..."
İşte verilen cevap ve sohbetin devamı:
"Bize gelen hastaların çoğunluğu, daha önceden teşhisi konulduğu halde tedavide yüz güldürücü bir sonuç alamayan, şikâyetlerinde azalma olmayan hastalardan oluşuyor.
Çoğu ümitsizliğin ve çaresizliğin mecburiyeti içerisinde geldiğini söylüyor. Bir de "üç", "beş", "on" şikâyet ile gelenler oluyor...
Hani ne derler?
"Aşk ağlatır dert söyletir."
Hasta insan dertli insandır.
Şifa bulmadan önce ümit bulmak isteyen, ilgi görmek isteyen insandır. Bir hekim olarak size güvenmek isteyen bir insandır.
Dolayısıyla size gelmiş olan bir hastaya bu güveni verip rahat bir ortamda dört başı mamur onu dinlemelisiniz. Ailesinde kalp, tansiyon, göz şikâyeti, kulak şikâyeti vb. var mı? Bağırsakları rahat çalışıyor mu? Midede, sindirim sisteminde problem var mı? Burunda tıkanıklık, nefes almada zorluk var mı? Rahatsızlığını sıcak soğuk rüzgâr etkiliyor mu? Daha çok, ambalajlı veya diğer söyleyişle rafine edilmiş yiyecekler mi yer? Genellikle dışarıda mı karnını doyurur? Ev yemekleriyle arası nasıldır? Yemek seçer mi seçmez mi? Üzüm incir fındık ceviz gibi yemişler yer mi?
Bir yerde çalışıyorsa çalışma ortamı nedir? Çok mu oturur? Ayağa kalkıp dolaşma şansı var mıdır? Oturup kalkarken rahat kalkabiliyor mu? Ayakkabısının tek tarafında aşınmalar olur mu? Çalıştığı ortam sıcak mı, soğuk mu, rutubetli mi, havasız mı? Cereyanda kaldığı oluyor mu? Stres sıkıntı içinde bir hayat mı sürüyor? Ekonomik durumu nedir? Sosyal durumu nedir? Eğitim öğretim durumu nedir? Aile olarak durumları nasıldır?
Gittiği doktorlar rahatsızlığı hakkında neler söyledi? Ondan istenen tahliller ve tetkikler nelerdir?
Bir arkadaş gibi bir kardeş gibi bir sırdaş gibi bunları hastanıza sorabilmelisiniz.
Tedavi sürecini birlikte takip ederiz
Bir kere hastamızın bu tür şikâyetlerini dinliyor, daha önce gittiği yerdeki tahlil ve tetkiklere bakıyor gerekli gördüysek biz de ek tahlil ve tetkik istiyoruz. Bir hasta ile bir seferde bu kadar süre nasıl görüşüp konuşabiliyorsunuz?" gibi bir durum hatırınıza gelebilir. Elbette haklısınız. Zaten biz de hastamızla bir seferde görüşüp konuşup muayene edip ilaçlarını verip göndermiyoruz. Hastalarımız bize haftanın belirli günlerinde ortalama haftada iki defa olmak üzere seans kürünü tamamlayana kadar gelip gitmektedir. Hastamız bu süre içerisinde bize hem kendi hissettiklerini hem bizim sorduklarımıza cevap niteliğindeki bilgileri bizimle paylaşır. Hastalarımızla kısa sürede bir aile gibi oluruz. Tedai sürecimizi birlikte takip ederiz... Tedavi sonrası yaşadıklarımızı birlikte dillendiririz. Hastalarımız üç seans beş seans on seans gibi tedavi süreçlerinde yaşadıkları değişiklikleri, hissettikleri duyguları ve sağlıklarındaki olumlu değişiklikleri yazılı veya sözlü bizimle paylaşırlar...
Hastalarımız bize ilk geldiğinde kendilerini yukarıda bahsettiğimiz konularda olabildiğince soru cevap olarak tanımaya çalıştıktan sonra bir de muayene safhasına geçiyoruz.
Bu süreçte hastamızın nabzına da bakıyoruz, diline de bakıyoruz; ağzını açıp kapamasına da bakıyoruz; kalbini dinliyoruz, ciğerlerini dinliyoruz. Mideden batından bağırsaklara kadar dinliyor, palpasyon yapıyoruz.
Bütün bu verilerle yaklaşık olarak % 80-90 bir teşhis oluşuyor. Zaten gelen hastalarımızın % 80'i de bir teşhis konulmuş olarak geldiği için teşhis konusunda pek bir sorun olmuyor.
Çok önemli bir konu daha var ki bize gelen ve tedavi programına aldığımız vakaların tek şikâyetle gelmediğini fark ediyoruz.
Bize müracaat eden hastanın detaylıca dinlendiğinde ve kendisine vakit ayrıldığında aslında en az dört beş rahatsızlık şikâyetinin olduğunu görüyoruz.
Dolayısıyla Maraş Akupunktura tedavi olmak için gelen bir hasta örnek olarak "A" şikâyeti için geliyorsa hem "A" şikâyetinden tedavi ve takibe alınıyor hem de bu arada dile getiremediği veya fark etmediği veya birbirini etkileyen "B" veya "C" şikâyeti de tedavi kapsamına alınmış oluyor. Böylece hastamızın "A" şikâyetinin tedavisi uygulanırken "B" ve "C" şikâyetleri de tedavi edilmeye başlanmış oluyor. Böylece hasta "A" şikâyeti konusunda rahatladığı gibi diğer konularda da iyileşmeler ve rahatlamalar yaşadığını bize teşekkür anlamında geri bildirim olarak bildiriyor.
Bu yazı 13.10.2020 tarihinde İttifak Gazetesinde yayınlanmıştır. Okumak için tıklayınız: