Antioksidan sistemin ozon ile aktive edilmesi vücudun yaşlanma karşıtı sistemlerinin çalışması anlamına gelir. Yaşlanma ve yaşlanma etkilerinin yavaşlatılması, bedensel ve ruhsal anlamda daha sağlıklı, zinde olma hali ozonun getirdiği yararların bir özetidir. Bağışıklık sistemini güçlendiren ve hastalıklara karşı direnç kazandıran Ozon Terapi yöntemi, hücrelerde oksijeni artırarak yaşlanmayı geciktirir ve kronik yorgunluk sendromuna iyi gelir.
Ozon tedavisiyle birlikte artan vücut direnci ve güçlenen bağışıklık sistemi sayesinde çeşitli enfeksiyon hastalıklarına yakalanma olasılığı azalırken, hastalıkların da kısa sürede atlatılması mümkün olur.
Çağımızda birçok kişinin ortak derdi olan sürekli yorgun, bezgin hissetme durumu ozon yardımıyla giderilebilir. Ozonun verdiği etkiyle yorgunluğa neden olan kimyasal reaksiyonların önüne geçilmeye çalışılır. Yüksek enerjili oksijen, insanların kendilerini zinde ve sağlıklı hissetmelerini sağlar.
Ozonun en bilinen etkilerinden bir tanesi de metabolizmanın uyarılmasıdır. Ayrıca ozonun yağ içine uygulanmasıyla yukarıdaki iyi etkilere ek olarak bölgesel incelme de sağlanabilmektedir. Ayrıca özellikle ozonun içeriği olan yüksek enerjili oksijen sayesinde sarkmalarda toparlanma olmakta; özellikle selülitli bölgelerde birkaç seans içinde belirgin düzelme görülmektedir.
Yapılmış olan çalışmalar ozon tedavisinin şeker hastalığında, Multiple Skleroz gibi otoimmun hastalıklarda, Hepatit C ya da B'ye bağlı kronik karaciğer hastalıklarında, yaşlılığa bağlı unutkanlık, hafıza kaybı gibi rahatsızlıklarda, cilt hastalıklarında ve bağırsak hastalıklarında başarıyla kullanılabildiğini göstermektedir. Kullanımı gittikçe yaygınlaşan ozon tedavilerinin bir başka kullanım alanı ise kanserlerde vücudun kendini iyileştirme kapasitesinin desteklenmesidir.